11.SINIF HİKAYE ÜNİTESİ 1940-1960 ARASI HİKAYE ÇALIŞMA KAĞIDI, 11.SINIF HİKAYE ÜNİTESİ ÇALIŞMA KAĞIDI,ÇALIŞMA KAĞITLARI,


edebiyatdersi.com'un  ,değerli akademisyen-öğretmen-öğrenci-edebiyat sever takipçileri.

 
Derskonum.com ailesi,  olarak her dönem olduğu gibi yeni dönemde de sizler için kitap cevapları, konu anlatımı, pdf ders notları ile her zaman yanınızdayız..
 
 Bu sayfamızda siz değerli takipçilerimiz için 10.Sınıf Edebiyat 1.Dönem 1.Yazılı Maarif Model Yeni Müfredat   üzerine bir paylaşım yapacağız. 
 
İyi çalışmalar..
 
destek olmak için lütfen LİNK paylaşınız
 
Sizde eğer bize ve tüm eğitim camiasına yardımcı olmak adına hazırladığınız yazılıları-notları-soruları-videoları paylaşmak isterseniz mail adresinden bize ulaşabilirsiniz.
 
İyi çalışmalar..

destek olmak için linkimizi paylaşınız :))))

11.SINIF HİKAYE ÜNİTESİ 1940-1960 ARASI HİKAYE ÇALIŞMA KAĞIDI

Örnek hikaye-1

Sabahın dördü. Daha hava kararmamış, yıldızlar direniyor hâlâ. Hasan, eski püskü simit arabasını itekleyerek yola koyuluyor. Ayakkabısının ucundan parmakları çıkmış, ama umurunda değil. Tek derdi: o gün en az yirmi simit satabilmek. Okula giden çocuklara imrenerek bakıyor. Kendi de bir zamanlar okul yolunu ezberlemişti, ama babası hasta düşünce hayat başka bir yöne kırıldı. Bir gün, belediye zabıtası arabasını aldı. “Kayıtsız satış yapamazsın,” dediler. Oysa vergi verecek kadar bile kazanmıyordu. Evde annesi kuru ekmek bekliyordu, kız kardeşi defter istiyordu. Onlara boş dönemezdi.
O gün boyunca sokak sokak yürüdü. Gece olunca, kalan üç simiti kendine sakladı. Aç karnına umut anlatılmazdı çünkü.

Hikaye ile ilgili aşağıda istenilenleri yazınız.

1-Hikayedeki Kişiler

2-Hikayedeki Zaman

3-Hikayedeki Mekan

4-Hikayedeki Anlatıcı ve Bakış Açısı

5-Hikayedeki Konu-Tema

6-Hikaye 1940-1960 arasında hangi eğilimle yazılmıştır? Bu eğilim ile ilgili beş madde özellik yazınız

 

 

Örnek hikaye-2

Ahmet sabah kalabalığın arasına karıştığında yüzünde her zamanki maskesi vardı: Neşeli, rahat, güçlü... Oysa içinde sürekli bir baskı, bir ezilme hissiyle yaşıyordu. İnsanların yanında gülüyor, içinden ise susuyordu.

Bir gün iş çıkışı parkta durdu, banka oturdu. Telefonunu kapattı. Sessizliğin içine bakmak ürkütücüydü ama bir şey yapmalıydı. Derin bir nefes aldı. İlk kez gerçekten nefes aldığını hissetti.
O an fark etti ki; kendinden kaçmak, başkalarını memnun etmekten çok daha yorucuydu. Belki kimse anlamayacaktı ama artık önemli değildi. İçinde konuşan sesi susturmak yerine dinlemeyi seçti o gün.

Hikaye ile ilgili aşağıda istenilenleri yazınız.

1-Hikayedeki Kişiler

2-Hikayedeki Zaman

3-Hikayedeki Mekan

4-Hikayedeki Anlatıcı ve Bakış Açısı

5-Hikayedeki Konu-Tema

6-Hikaye 1940-1960 arasında hangi eğilimle yazılmıştır? Bu eğilim ile ilgili beş madde özellik yazınız

 

Örnek hikaye-3

Yaşlı Hacı Osman, köyün camisinde gönüllü müezzindi. Ezan vaktini kaçırmaz, sesi yettiğince minarenin altından çağırırdı. O gün traktörle köy yolunu düzeltiyorlardı. Vakit yaklaştı, güneş ikindiye eğildi.

Gençler, “Aman hacı dayı, bugünlük kılma, yolu bitirelim,” dediler.

O ise elini bastonuna dayayıp gülümsedi:
“Evlat, ezanı geciktirirsem, gönlümdeki yol kayar. Yol sonra da yapılır. Ama namaz vakti geçince bir daha geri gelmez.”

Minarenin altına vardı. Sesi, yaşlı ama kararlıydı. Tüm köy sustu. Yol da bekledi, işler de. Çünkü herkes bilirdi ki; inancı olanın yolu da sağlam olur.

Hikaye ile ilgili aşağıda istenilenleri yazınız.

1-Hikayedeki Kişiler

2-Hikayedeki Zaman

3-Hikayedeki Mekan

4-Hikayedeki Anlatıcı ve Bakış Açısı

5-Hikayedeki Konu-Tema

6-Hikaye 1940-1960 arasında hangi eğilimle yazılmıştır? Bu eğilim ile ilgili beş madde özellik yazınız

 

Örnek hikaye-4

Zehra her gece yatmadan önce, küçük bir deftere hayallerini yazardı. Çocukken yazdığı hayaller büyüktü: Pilot olmak, dünyayı gezmek, bir roman yazmak…

Ama zamanla hayaller, yerini market listelerine ve ev işlerine bıraktı. Defteri hâlâ çekmecedeydi. Açmadığı yıllar olmuştu. Bir gece uykusuzluktan kalktı, çekmeceyi açtı. Sararmış sayfaları çevirdi. “Ben kimdim?” sorusu yüreğine oturdu. Ertesi sabah işe gitmedi. Sahile indi. Denize baktı uzun uzun. O gün yeniden yazmaya başladı. Belki hayaller eskisi gibi büyük değildi artık ama en azından ona aitti.

Hikaye ile ilgili aşağıda istenilenleri yazınız.

1-Hikayedeki Kişiler

2-Hikayedeki Zaman

3-Hikayedeki Mekan

4-Hikayedeki Anlatıcı ve Bakış Açısı

5-Hikayedeki Konu-Tema

6-Hikaye 1940-1960 arasında hangi eğilimle yazılmıştır? Bu eğilim ile ilgili beş madde özellik yazınız

 

 

Örnek hikaye-5

1993 yılının kış ayıydı. Doğunun dağ köylerinde kar bel hizasındaydı. Mehmet, henüz 20 yaşındaydı. Anasına yazdığı mektubu bölük komutanı bile gözleri dolarak okudu:

“Anneciğim, burada çok soğuk. Ama ben sıcak tutan bir şey buldum: Vatan sevgisi. Her nöbette içimi ısıtıyor. Sen merak etme, dualarınla ayaktayım. Burada yalnız değiliz. Bayrak bizimle. Ezan sesleri yankılanıyor her yerde. O yeter bize.”

O mektup, terhis olunca bir çerçevenin içinde evin duvarına asıldı. Her misafir okudu. Bazısı ağladı, bazısı dua etti. Vatan, sadece toprak değilmiş; bazen bir annenin yüreğinde, bazen de bir askerin duasındaymış.

Hikaye ile ilgili aşağıda istenilenleri yazınız.

1-Hikayedeki Kişiler

2-Hikayedeki Zaman

3-Hikayedeki Mekan

4-Hikayedeki Anlatıcı ve Bakış Açısı

5-Hikayedeki Konu-Tema

6-Hikaye 1940-1960 arasında hangi eğilimle yazılmıştır? Bu eğilim ile ilgili beş madde özellik yazınız

 

Örnek hikaye-6

Zeynep, her sabah beşte kalkar, altı buçukta fabrikaya girerdi. Günde on iki saat, ayakta, gürültünün içinde, aynı hareketleri tekrar ederdi. Parmakları nasır tutmuş, belinden iki büklüm olmuştu ama "şükür" demeyi unutmamıştı.

Bir gün makinelerden biri arızalandı. Zeynep’in su içmek için çıktığı beş dakikada olmuştu bu. Ustabaşı bağırdı: “Senin yüzünden durdu üretim!”
Hiçbir şey demedi. Ne desindi? İşten atılmak, kirayı ödeyememek, çocuğunu aç bırakmak demekti.

O akşam, servisle dönerken, yanındaki arkadaşına fısıldadı:
“Sendika kurmalıyız, yoksa bu düzen bitmez.”
Arkadaşı ürktü ama başını salladı. Bir kıvılcım çaktı o an.
Belki de bir şeyler değişebilirdi.

Hikaye ile ilgili aşağıda istenilenleri yazınız.

1-Hikayedeki Kişiler

2-Hikayedeki Zaman

3-Hikayedeki Mekan

4-Hikayedeki Anlatıcı ve Bakış Açısı

5-Hikayedeki Konu-Tema

6-Hikaye 1940-1960 arasında hangi eğilimle yazılmıştır? Bu eğilim ile ilgili beş madde özellik yazınız

 

Örnek hikaye-7

İlhan, köy okulunun tek öğretmeniydi. Sınıfındaki sıralar yamuk yumuktu, kitap sayısı yetersizdi. Çocukların çoğu yalınayaktı, elleri çatlak, ama gözlerinde öğrenme hevesi vardı.

Bir gün müfettiş geldi. “Eğitim seviyeniz düşük, başarı oranınız yetersiz,” dedi.
İlhan gülümsedi acı acı. “Kütüphanem yok, soba yanmıyor, çocuklar sabah kahvaltısız geliyor. Ama elimden geleni yapıyorum.”

Müfettiş notunu aldı, gitti.
O gün İlhan, eski gazetelerden kesitler yapıp sınıfa asarak harita yapmaya başladı. Çocuklar ilk kez okyanusları gördü.

Belki dünya hâlâ adil değildi, ama İlhan, adaleti öğretmeye kararlıydı.

Hikaye ile ilgili aşağıda istenilenleri yazınız.

1-Hikayedeki Kişiler

2-Hikayedeki Zaman

3-Hikayedeki Mekan

4-Hikayedeki Anlatıcı ve Bakış Açısı

5-Hikayedeki Konu-Tema

6-Hikaye 1940-1960 arasında hangi eğilimle yazılmıştır? Bu eğilim ile ilgili beş madde özellik yazınız

 

Örnek hikaye-8

Murat sabah aynaya baktığında kendini tanıyamadı. Saçı beyazlamış, gözleri donuktu. Ne zamandır böyleydi, hatırlamıyordu. Bir zamanlar tutkuyla yaptığı ressamlık, şimdi duvarda unutulmuş fırçalarla hatırlanıyordu.

“Hâlâ içimde o çocuk var mı?” diye sordu aynadaki yansımasına.

Bir cevap gelmedi. Ama bir his vardı. Derinlerde bir yerlerde hâlâ canlı olan bir parıltı... O gün yıllar sonra ilk kez fırçayı eline aldı. Renkler, kurumuş ruhuna can suyu gibiydi.

Ayna hâlâ aynıydı. Ama içinden bakan gözler farklıydı artık. Yeniden başlayan birinin gözleri.

Hikaye ile ilgili aşağıda istenilenleri yazınız.

1-Hikayedeki Kişiler

2-Hikayedeki Zaman

3-Hikayedeki Mekan

4-Hikayedeki Anlatıcı ve Bakış Açısı

5-Hikayedeki Konu-Tema

6-Hikaye 1940-1960 arasında hangi eğilimle yazılmıştır? Bu eğilim ile ilgili beş madde özellik yazınız

 

Örnek hikaye-9

Küçük Yusuf, camideki yardım kumbarasına bakarken cebindeki bozuk paraya uzandı. Ama sonra vazgeçti. Çünkü o parayla okuldan sonra simit alacaktı. Karnı da çok açtı.

İmam efendi hutbede şöyle dedi o sırada:
“Peygamberimiz buyurur ki: ‘Yarım hurma da olsa sadaka verin. Çünkü o ateşten korur.’”

Yusuf yerinden kalktı. Cebindeki parayı kumbaraya attı. Simit alamayacaktı belki ama içi rahattı. O an ilk defa, vermenin almak kadar değerli olduğunu hissetti.

O gece annesine sordu:
“Anne, biz fakir miyiz?”
Annesi gözlerini silerek cevap verdi:
“Hayır yavrum, senin gibi gönlü zengin biri fakir olamaz.”

Hikaye ile ilgili aşağıda istenilenleri yazınız.

1-Hikayedeki Kişiler

2-Hikayedeki Zaman

3-Hikayedeki Mekan

4-Hikayedeki Anlatıcı ve Bakış Açısı

5-Hikayedeki Konu-Tema

6-Hikaye 1940-1960 arasında hangi eğilimle yazılmıştır? Bu eğilim ile ilgili beş madde özellik yazınız.

Yorum Kutusu

Daha yeni Daha eski

sponsor

sponsor