Açık Deniz Şiiri Tema, Açık Deniz Konu, Açık Deniz Türü, Açık Deniz Ahenk Unsurları, Söyleyici İnceleme AÇIK DENİZ REDİF VE KAFİYELERİ


edebiyatdersi.com'un değerli akademisyen-öğretmen-öğrenci-edebiyat sever takipçileri.

Derskonum.com ailesi olarak her dönem olduğu gibi yeni dönemde de sizler için kitap cevapları, konu anlatımı, pdf ders notları ile her zaman yanınızdayız..



Bu sayfamızda siz değerli takipçilerimiz için Açık Deniz Şiiri Tema, Konu, Türü, Ahenk Unsurları, Söyleyici İnceleme üzerine bir paylaşım yazacağız. 


Siz de eğer bize ve tüm eğitim camiasına yardımcı olmak adına hazırladığınız yazılıları-notları-soruları-videoları paylaşmak isterseniz mail adresinden bize ulaşabilirsiniz.
Hazırlayan: Mustafa ŞAHİN
İyi çalışmalar..

destek olmak için lütfen LİNK paylaşınız

Açık Deniz Şiiri Tema, Konu, Türü, Ahenk Unsurları, Söyleyici İnceleme


AÇIK DENİZ

 Balkan şehirlerinde geçerken çocukluğum;

Her lâhza bir alev gibi hasretti duyduğum.


Kalbimde vardı “Byron”u bedbaht eden melâl

Gezdim o yaşta dağları, hulyâm içinde lâl,


Aldım Rakofça kırlarının hür havâsını,

Duydum, akıncı cedlerimin ihtirâsını,


Her yaz, şimâle doğru asırlarca bir koşu,

Bağrımda bir akis gibi kalmış uğultulu...


Mağlûpken ordu, yaslı dururken bütün vatan,

Rü’yâma girdi her gece bir fâtihâne zan.


Hicretlerin bakıyyesi hicranlı duygular,

Mahzun hudutların ötesinden akan sular,


Gönlümde hep o zanla berâber çağıldadı,

Bildim nedir ufuktaki sonsuzluğun tadı!


Bir gün dedim ki istemem artık ne yer ne yâr!

Çıktım sürekli gurbete, gezdim diyar diyar;


Gittim o son diyâra ki serhaddidir yerin,

Hâlâ dilimdedir tuzu engin denizlerin!


Gördüm deniz dedikleri bin başlı ejderi;

Gördüm güzel vücûdunu zümrütliyen deri


Keskin bir ürperişle kımıldandı anbean;

Baktım ve anladım ki o ejderdi canlanan.


Sonsuz ufuktan âh o ne coşkun gelişti o!

Birden nasıl toparlanarak kükremişti o!


Yelken, vapur, ne varsa kaçışmış limanlara,

Yalnız onundu koskoca meydan ve manzara!


Yalnız o kalmış ortada, âsî ve bağrı hûn,

Bin mağra ağzı açmış, ulurken uzun uzun,


Sezdim bir âşinâ gibi, heybetli hüznünü!

Rûhunla karşı karşıya kaldım o med günü,


Şekvânı dinledim, ezelî muztarip deniz!

Duydum ki rûhumuzla bu gurbette sendeniz,


Dindirmez anladım bunu hiç bir güzel kıyı;

Bir bitmiyen susuzluğa benzer bu ağrıyı.


2. Şiirin Yazarı, Anlayışı ve Dönemi

“Açık Deniz” şiirinin yaratıcısı Yahya Kemal Beyatlı’dır.

Şiir, Milli Edebiyat Dönemi’nde, Saf (Öz) Şiir anlayışı etkisiyle yazılmıştır.

  • Yahya Kemal’in dönemi ve özellikleri:

    • 1884–1958 yılları arasında yaşamış

    • Aruz ölçüsüyle yazan, klasik Türk şiiri ile Batı etkilerini sentezleyen bir şair

    • Saf şiir anlayışı ve neoklasik üslup hakim

    • Temaları: tarih, vatan, deniz, sonsuzluk, melankoli

Yani özetle:
Yazar: Yahya Kemal Beyatlı
Edebi Dönem: Saf (Öz) Şiir anlayışı etkisinde, Milli Edebiyat Dönemi



2. Şiirin teması

Şiir, özlem, yalnızlık, gurbetteki hüzün, tarih bilinci ve sonsuzluk arayışı temalarını işler.

  • Şair, geçmişi, ecdadı ve denizi üzerinden hem bireysel hem de tarihî bir hüzün duygusunu aktarır.

  • Temel olarak özgürlük ve sonsuzluk ideali şiirin ana temasını oluşturur.


3. Şiirin ahenk unsurları ve katkısı

  • Kafiye: Serbest değil, aruz ölçüsüyle düzenlenmiş; dizeler arasında tam ve yarım kafiyeler mevcut.

  • Aruz ölçüsü: Şiire klasik bir ritim kazandırır, musiki duygusu verir.

  • Aliterasyon ve asonans: “Hulyâm içinde lâl”, “bin mağra ağzı açmış, ulurken uzun uzun” gibi tekrar eden sesler ahenk katar.

  • Tekrar ve ritmik vurgular: “Gördüm deniz dedikleri bin başlı ejderi” gibi ifadeler sahneyi dramatize eder.

Katkı: Ahengi, şiirin coşkulu ve dramatik havasını güçlendirir, okuyucuda hem ritmik hem duygusal etki bırakır.


4. Saf şiir anlayışının etkisi

  • Biçim açısından:

    • Aruz ölçüsü kullanılmış, klasik şiir geleneğine bağlılık.

    • Musiki ve ritim ön planda.

  • İçerik açısından:

    • Duygu ve hayal ön planda, konu dış dünya yerine şairin ruh hâli ve estetik duygusu öne çıkıyor.

    • Örnek: “Rü’yâma girdi her gece bir fâtihâne zan”, “Bir bitmiyen susuzluğa benzer bu ağrıyı”

  • Saf şiir anlayışı: “Sanat için sanat” yaklaşımı; duygunun estetik bir şekilde aktarımı.


5. Şiirin dil ve anlatım özellikleri

  • Dil özellikleri:

    • Zengin ve ağır bir Osmanlıca-Türkçe karışımı, klasik Türk şiiri etkisi

    • Arkaik ve edebi kelimeler: fâtihâne, âşinâ, hulyâ, akıncı cedler

  • Anlatım özellikleri:

    • Betimleyici ve epik: Deniz, doğa ve tarih imgeleri canlı bir şekilde sunuluyor

    • Klasik divan şiiri etkisi: süslü ve mecazlı ifade

    • Tarihî ve kişisel duygu birliği


6. Söyleyici ile hitap edilen kişi/varlık arasındaki ilişki

  • Söyleyici: Şairin kendisi, kendi duygularını ve gözlemlerini aktarıyor

  • Hitap edilen: Genellikle deniz, geçmiş ve özlem duyulan yerler

  • İlişki: Şiirsel bir bakış açısıyla gözlem ve karşılaşma, yani söyleyici doğayla ve tarihî geçmişle diyalog kuruyor


7. Şiirin türü

  • Dizelerden örnek:
    “Aldım Rakofça kırlarının hür havâsını, Duydum, akıncı cedlerimin ihtirâsını...”

  • Değerlendirme:

    • Şiir, bireysel duygularla tarih bilincini birleştirdiği için lirik-epik şiir türüne girer

    • Lirik: Şairin duyguları ön planda

    • Epik: Tarihî ve kahramanlık imgeleri (akıncı cedler, fâtihâne)


8. Şiirin ilk bölümünde şairin duygulanmasının sebepleri ve tarihî bağlam

  • Sebep:

    • Balkan şehirlerinde geçen çocukluk anıları

    • Ecdadın fetihlerinin kaybı, vatanın geçmişteki zaferlerinin ardından gelen hüzün

  • Tarihî olay:

    • Osmanlı’nın Balkanlar’dan çekilmesi ve 19.-20. yüzyılda yaşanan toprak kayıpları


9. Yahya Kemal Beyatlı’nın biyografisinden şiire yansımalar

  • Edebi kişilik:

    • Aruz ölçüsünü başarıyla Türkçeye uygulayan, divan geleneğini çağdaş Batı şiiri ile sentezleyen bir şair

    • Parnasizm ve sembolizm etkisiyle estetik ve musikiyi ön planda tutar

  • Şiire yansımaları:

    • Tarihî ve milli bilinç (akıncı cedler, fetihler)

    • Yüksek bir estetik anlayış ve ritim duygusu

    • Duygu ve hayal gücünün ön planda olduğu saf şiir anlayışı


AÇIK DENİZ REDİF VE KAFİYELERİ
a--Balkan şehirlerinde geçerken çocukluğum;
a--Her lâhza bir alev gibi hasretti duyduğum.
“-uğ” sesleri tam uyak, “-um” redif

b--Kalbimde vardı 'Byron'u bedbaht eden melâl
b--Gezdim o yaşta dağları, hulyâm içinde lâl...
“-lâl” tunç kafiye

c--Aldım Rakofça kırlarının hür havâsını,
c--Duydum, akıncı cedlerimin ihtirâsını,
“âs” zengin uyak “-ını” redif

Her yaz, şimâle doğru asırlarca bir koşu...
Bağrımda bir akis gibi kalmış uğultulu...
“-u” sesi yarım uyak

Mağlûpken ordu, yaslı dururken bütün vatan,
Rü'yâma girdi her gece bir fâtihâne zan.
“-an” tam uyak

Hicretlerin bakıyyesi hicranlı duygular...
Mahzun hudutların ötesinden akan sular,
“-u” yarım uyak, “-lar” redif

Gönlümde hep o zanla berâber çağıldadı,
Bildim nedir ufuktaki sonsuzluğun tadı!
“-adı” zengin uyak

Bir gün dedim ki 'istemem artık ne yer ne yâr!'
Çıktım sürekli gurbete, gezdim diyar diyar;
“yar” tunç uyak

Gittim son diyâra ki serhaddidir yerin,
Hâlâ dilimdedir tuzu engin denizlerin!
“-er” tam uyak, “-in” redif

Garbin ucunda, son kıyıdan en gürültülü
Bir med zamânı, gökyüzü kurşunla örtülü,
“-tü” tam uyak , “-lü” redif

Gördüm deniz dedikleri bin başlı ejderi;
Gördüm güzel vücûdunu zümrütliyen deri
“deri” tunç uyak
Keskin bir ürperişle kımıldadı anbean;
Baktım ve anladım ki o ejderdi canlanan.
“-an” tam uyak

Sonsuz ufuktan âh o ne coşkun gelişti o!
Birden nasıl toparlanarak kükremişti o!
“-iş” tam uyak , “-ti o” redif

Yelken, vapur ne varsa kaçışmış limanlara,
Yalnız onundu koskoca meydan ve manzara!
“-ara” zengin uyak

Yalnız o kalmış ortada, âsi ve bağrı hûn,
Bin mağra ağzı açmış, ulurken uzun uzun...
“-un” sesleri tam uyak

Sezdim bir âşina gibi, heybetli hüznünü!
Rûhunla karşı karşıya kaldım o med günü,

“-ün” sesleri tam uyak, “-ü” redif

Şekvânı dinledim, ezelî muztarip deniz!
Duydum ki rûhumuzla bu gurbette sendeniz,
“deniz” tunç kafiye

Dindirmez anladım bunu hiç bir güzel kıyı;
Bir bitmeyen susuzluğa benzer bu ağrıyı.
“-ıyı” zengin uyak


Yorum Kutusu

Daha yeni Daha eski

sponsor

sponsor